çalıkuşu

çalıkuşu

Whatsapp Facebook Twitter LinkedIn

Uçarı, yaramaz ve büyüdükçe çok güzelleşen Çalıkuşu Feride'nin hayatı, aşkı, öğretmenlik yılları ve arka plandaki Anadolu halkının yaşayışını, 1.Dünya Savaşını ve Osmanlı'nın son zamanlarını konu alan roman bir Türk Klasik Romanıdır.
 
Çalıkuşu Kitabı Hakkında Genel Bilgi 
İlk olarak 1922 yılında yayınlanan roman 5.baskıdan sonra 1939 yılında yazarın gözden geçirmesiyle tekrar basılmıştır. Roman ilk önce “İstanbul Kızı” isminde 4 perdelik piyes olarak çıkmış sonra da Çalıkuşu romanına dönüşmüştür. 1908 – 1918 yıllarındaki savaş halinin, Anadolu halkının sorunlarının, genç bir kızın zor ve uçarı yıllarının ve Osmanlı’nın son yıllarının anlatıldığı bu roman son bölümü hariç Çalıkuşu Feride’nin günlüğüdür. Son bölüm de dışarıdan gözlemci birisinin anlatımıdır. 

Roman birçok kere beyazperdeye ve televizyona uyarlanmıştır. İlk olarak 1966 yılında Çalıkuşuismiyle Osman F. Seden yönetmenliğinde, başrollerinde Türkan Şoray, Kartal Tibet, Parla Şenol, nam-ı diğer Ayşecik Zeynep Değirmencioğlu gibi oyuncuların paylaştığı filmdir. 

Sonra 1986 yılında tekrar Çalıkuşu ismiyle Osman F. Seden yönetmenliğinde bu sefer mini TV dizisi olarak yayınlanır. Başrollerinde Aydan Şener, Kenan Kalav ve Munise rolünde Mine Çayıroğlu vardır. 

En son olarak 2013 yılında Çalıkuşu ismiyle Çağan Irmak ve Doğan Ümit Karaca yönetmenliğinde Tv dizisi olarak çekilmiştir. Uçarı Feride rolünde Fahriye Evcen ve Kamran rolünde Burak Özçivit oynamıştır. 

Çalıkuşu Kitabının Konusu 
Roman genç bir kızın aile, aşk ve iş yaşamı çevresinde dönerken 1908 ve 1918 yılları arasındaki dönemlere de tanıklık eder. Savaş yılları, eğitim sistemi, genç ve güzel bir kızın yaşadığı zorluklar ve Osmanlı’nın son ve zor yıllarını gözler önüne serer. 

Çalıkuşu Kitabının Özeti 
Feride küçük yaşta annesini kaybeder ve İstanbul’da teyzesi ile yaşamaya başlar. Son derece yaramaz, hareketli ve söz dinlemez bir kızdır. Okulda bütün arkadaşlarından farklıdır ve onlarla oynamaktansa ağaçlara tırmanır, dallar arasında gezinir. Bu hareketleri sonucu öğretmeni ona “Çalıkuşu” ismini vermiştir. 

Fransız mektebinde gayet iyi bir eğitim almıştır Feride ve tam bir İstanbul hanımefendisidir. Öğretmenlik için gittiği her yerde bu zarifliği, farklılığı ve güzelliği dikkatleri çekecektir. Dedikodulardan ve düşmanlarından rahat olamayacaktır. 

Feride İstanbul’a geldikten sonra başka bir teyzesinin oğlu Kamran ile tanışır ve ona aşık olur. Hiç kimseyi önemsemeyen Feride Kamran’a karşı hep çekingendir. Kamran da Feride’yi sevmektedir ve bir çok kaçıp kovalama sonunda Kamran Feride’ye evlenme teklisi eder ve Feride de kabul eder. Fakat buna rağmen yine de ondan çekinmektedir. Yine de Kamran’dan kaçar. Fakat evlenmelerine çok kısa bir zaman kaldığı bir zamanda Kamran’ın çalışmak için gittiği Avrupa’da başka bir sevdiği olduğunu öğrenir, kendisini aldatmış olduğunu öğrenir ve evi terkeder. 

Anadolu’ya gidip öğretmen olmaya karar verir ve onun saf ve hevesli halinden yararlanılarak yolu bile olmayan Bursa’nın Zeyniler köyündeki ahırdan bozma bir okula gönderilir. Feride buraya zamanla alışır ve sever. Öğrencilerle de çok iyi anlaşmaktadır. Fakat sınıfındaki Munise isimli çocuğun zor aile şartları yüzünden ona sığınmasından sonra babasından izin alarak Munise’yi evlatlık edinir ve artık yanından ayırmayacaktır. Okul müfettiş tarafından eğitime uygun değil gerekçesiyle kapatılır. 

Feride öğretmenlik yaparken aynı zamanda kendini de tanımaya başlamıştır. Uçarı çalıkuşu Feride şimdi sorumlulukları olan, sevilen sayılan bir öğretmendir. Hem kendini hem hayatı öğrenirken tüm zorluklarla tek başına mücadele eder. 

Zeyniler köyündeki okul kapatıldıktan sonra başka bir yere tayinini aldırmak için Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gider. Orada bir okul arkadaşını görüp Fransızca konuşunca Kız Öğretmen okuluna Fransızca öğretmeni olarak gönderirler. Bu okulda da güzelliği ve zarafeti yüzünden çok dikkat çeker ve adı aynı okuldaki öğretmen arkadaşıyla aşk dedikodusunda çıkınca buradan da ayrılır. 

Sonrasında İzmir’de özel ders verir. Oradan da Kuşadası’nda bir okula geçiş yapar. Savaşın en yoğun olduğu o zamanlar okulu hastaneye çevrilir. Orada Zeyniler Köyünde tanıştığı doktor Hayrullah beyle tekrar karşılaşır ve başka bir okula geçmektense orada kalıp hemşirelik yapmaya ikna olur. Bu arada da Munise hastalanır ve hayatını kaybeder. Bundan çok etkilenen Feride’yi doktor Hayrullah bey yanına alır ve dedikoduları önlemek için onunla evlenir. 

Bu arada doktor Feride’nin günlüğünü okur ve Kamran’ı öğrenir. Artık ölüm döşeğindeyken Feride’ye Kamran’a ulaştırması için bir mektup verir. Feride doktorun son isteğini yerine getirecektir. Ve İstanbul’a giden Feride, evlenmiş ve sonra eşini kaybetmiş Kamran’ı görür ve mektubu ona verir. Mektupta Feride’nin hep onu sevdiği yazmaktadır. Ve Kamran da Feride’yi hep sevmiştir. 

Kamran Feride’yi ikinci kez kaybetmek istemez. Ve bu seferki gelişinde hiç gitmemesi için bütün ailece bir oyun oynarlar Feride’ye. Feride’nin ayrılma zamanı gelmiştir. Kapıya gelen araba ile yola çıkacaktır fakat arabanın içinden Kamran çıkar ve Feride’yi tatlı sert bir şekilde alıkoyarak evlilik için kaçırır. Feride de bütün itirazlarını sıralar ama o da bunu yıllardır istediği için razı olur ve yıllar önce kaybettiği mutluluğu en sonunda yakalamış olur.